Sosyal Medya

Makale

Irak Kürdistanı’ndan ‘insan hakları aktivistleri’yle

25 Temmuz akÅŸamı, merkezi Ä°stanbul-Fatih’te bulunan ‘Ä°nsan Hakları ve Adâlet Hareketi’(Ä°HAK) isimli STK’nın dâveti üzerine Irak Kürdistanı’ndan gelen ve ‘Ä°nsan Hakları aktivistleri’nden oluÅŸan 15-20 kiÅŸilik bir heyetle iki saat kadar sohbet ettik. Heyetteki hemen hepsi hukukçu olan arkadaÅŸlar meramlarını arapça olarak dile getiriyorlar ve Suriyeli bir kardeÅŸ tarafından türkçeye tercüme ediliyordu. Sözkonusu derneÄŸin baÅŸkanı Av. Cihad Gökdemir, BaÅŸkan Yard. Av. Gülden Sönmez ve diÄŸer birkaç hukukçu hanım, Uluslararası Hukukçular BirliÄŸi BaÅŸk. Av. Necati Ceylan, Özgürder Gen. BaÅŸk. Rıdvan Kaya, Mazlumder Ä°stanbul Åžubesi mensupları ve insan hakları sahasındaki çalışmalarıyla tanınan diÄŸer 15-20 kadar arkadaÅŸ…  

***

Irak’tan gelen arkadaÅŸlar Irak’ın tamamında deÄŸil, sadece ‘Ä°klim-i Kürdistan’ dedikleri ‘Irak Kürdistanı’nda çalıştıklarını, faaliyet alanlarının bu bölgeyle sınırlı olduÄŸunu; -soru üzerine-BaÄŸdat’taki ‘insan hakları aktivistleri’yle irtibatlarının yine de bulunduÄŸunu belirttiler ve ancak, sivil insan kayıpları konusunda Irak’ın genelinden elde ettikleri resmî rakamları da verdiler. 

Yalnızca Nurî Malikî’nin (10 yıl kadar süren) BaÅŸbakanlığı zamanında 65 bin patlama meydana geldiÄŸine, bu patlamalarda 359 bin 550 sivilin can verdiÄŸine dair verilen bilgiler meyanında, ÅŸu rakamlar bile durumu anlatmaya yeter: 2006’da 29 bin 450, 2007’de 26 bin 230, 2014’de 20 bin 160, 2016’da 17 bin 502 sivil insan.. 

Halihazır durumda da, bu can kayıpları devam ediyor. Protestolar da giderek derinleÅŸiyor ve yaygınlaşıyor. Çünkü, üreticiler, devlete sattıkları ürünlerinin karşılığını alamıyorlar ve kamu çalışanlarına da maaÅŸları ödenemiyor. 

***

Hey’et BaÅŸkanı Ramazan Artusî(Movsel olarak telaffuz ettikleri) Musul ve Neynova’nın bir kez, (DAÄ°Åž olarak telaffuz ettikleri) DEAÅž tarafından ele geçiriliÅŸi ve bir kez de Irak ordusu tarafından DEAÅž’ın elinden alınışı sırasında olmak üzere iki kez yıkıldığını; Musul’da 2014 öncesinde 10 hastane varken, bugün sadece 2 hastane kaldığını, yeterli doktor ve ilaç bulunmadığını, yıkıntıların altında kalan cesetler yüzünden bulaşıcı hastalıkların yayılmakta olduÄŸunu anlattı… 

Bu arada, merkezî hükûmetin vurucu timleri olarak devreye giren HaÅŸd-i Åža’bî güçlerinin ÅŸehirlerin nüfusunu kendi mezhebî eÄŸilimlerine göre deÄŸiÅŸtirmeye çalıştıkları; PKK’nın, sadece Türkiye güçleriyle mücadele ettiklerinden ve daÄŸlık yörelerde bulunduklarından, yerli halkla bir ilgilerinin olmadığı; Türkiye tarafından yapılan bombardımanların da sivil yerleÅŸim birimlerine zarar vermediÄŸi belirtildi. 

***

Bu arada sorular üzerine, Barzanî’nin bağımsızlık referandumu yaptırmasının Irak Anayasası’ndan kaynaklanan bir hak olduÄŸu söylendi. (Åžahsen, ayrılık veya bağımsızlıkgibi konulardaki referandumların tek taraflı kararlarla yapılması hakkının bulunmadığına; aksi halde, hiçbir ülkenin bütünlüğünü koruyamayacağına dair görüşlerimi,Kırım, Katalania/Ä°spanya vs. gibi örnekleri zikrederek dile getirdiÄŸimi de belirtmeliyim. Referandum konusunda sionist Ä°srail rejimi ve diÄŸer uluslararası entrika merkezlerinin devrede olabilecekleri ihtimaline hiç deÄŸinilmemesi de ilginçti.)

***

Heyet baÅŸkanı Ramazan Bey’in,ErdoÄŸan’ın o referanduma karşı sert söylemlerininIrak Kürdistanı’nda nasıl karşılandığına dair soruya cevaben, ‘Osmanlı geçmiÅŸi dolayısiyle Türkiye’nin ve ErdoÄŸan’ın da ÅŸahsen, ‘Ä°klim-i Kurdistan’da sevildiÄŸini,  onun sert sözlerinin de siyasî bir taktik olduÄŸu’na inanıldığını dile getirmesi ilginçti. 

Bu arkadaÅŸlar Habur sınır kapısında saatlerce bekletilmelerinden ve vize alırken de bir takım sınırlamaların olmasından ÅŸikayetçiydiler ki ilgili resmî makamlara duyurulur. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.